Müzeyyen gittiğinden beri çok yalnızım
Bardayım, sokaktayım, tenha bir yataktayım
Uçsuz bucaksız bir kaldırımın sonundaki lambanın
Soğuk, ilgisiz ve yitirilmiş canındayım
Müzeyyen gittiğinden beri çok yalnızım
Amansız süvariler peşimde, hesaptayım
Kalabalıklara sığınıp katilinden kaçan
Bir yitik, yalnız ve köhne yaldızım
Müzeyyen gittiğinden beri çok yalnızım
Süvarileri o seçti, anlamıyla kavgadayım
Bir dik yokuşun başında, apansız bir yarışta
Topalım, bunağım, biraz da akciğerden hastayım
Müzeyyen gittiğinden beri çok yalnızım
Ellerini tutan ellerle ve gözleriyle dardayım
Meclislerin içinde yüzümde kocaman gülümseme
Her sabah aynamda çöplüğe uyanmaktayım
Müzeyyen gittiğinden beri çok yalnızım
Satırlardan, şiirlerden, hecelerden korkmaktayım
Yatağın öte ucuna uzatınca kolumu
Tarifsiz teninden uzaklarca uzaktayım
Müzeyyen gittiğinden beri çok yalnızım
Dardayım, kavgadayım, hesaptayım, korkmaktayım
Bir elimde hüznüm, yüreğimde anılarım
Bilinmez bir savaşta kendimle bir başımayım
Müzeyyen gittiğinden beri çok yalnızım
✎Oğuzhan Galip Öztürk