/2/ LEO'YA MEKTUPLAR

 

Sevgili dostum Leo,

   Geçen gün öldüm ben. Yani işin aslı bayadır ölüymüşüm ben. Dur küfretme hemen ne dediğimi iyi dinle. Geçen gün garip bir ürpertiyle uyandım yatağımda. Pencere yine açık kalmış üşümüşüm biraz. Üşüdüğümü fark edip örtüyü de almamışım üstüme. Neyse biraz zaman geçti işte üstüne biraz peynir zeytin falan yedim çay da demlemiştim kendime. Durduk yere, boğazım ağrıdı, öyle birden. Böyle hani hasta olacağını hissedersin de boğazın kaşınır, yutkunmak falan zorlaşır böyle. Öyle olmuştu işte. Heh, dedim kaptık herhalde şifayı. Hemen aklıma annem geldi karıncalardan kalan naneyi de limonla kaynatıp kendime derman olmayı denedim. İyi de yapmıştım hani, elim beceriklidir de. Olmadı ama yetmedi. Kendimi tedavi edemedim yani. Dinleneyim biraz derken uyuyakalmışım koltukta. Kendime geldiğimde -öğleden sonra- baktım tenim fena halde yanıyor eh biraz da halsizlik var tabi. Bir de insan böyle hasta olunca bi' ufaktan nazlanmak da ister ya, öyle bir ruh halindeyim. Sonra baktım etrafıma bir ben bir de koridorda geçenlerde karıncadan kalan naneler. Bozuldum biraz neyse kalktım işte ılık bir duş alayım iyi gelir dedim. Aldım duşu, iyi de geldi bir tane de ilaç attım masadaki kahveyle -ki sakın bunu yapma- geçtim  yatağıma sıcak sıcak biraz daha dinleneyim dedim. Uyumuşum. Ben bir uyandım Leo, her tarafım ter içinde. Ateşim nerden baksan kırkı bulmuş. Boğazım berbat halde yani ölmeyeceğimi bilsem nefes almayı bırakırım o kadar. Vücudumun ağrısı çin işkencesinden beter durumda hissettiriyor. Bünyem zayıftır benim bilirsin ama ben hayatımda hiç böyle aciz hissetmemiştim Leo. Sonra kaldırdım kafamı baktım etrafıma yine kimse yok nazlanacak. Ya ne nazlanması ölüyorum sanıyorum doktora götürecek insan yok. Aldım telefonu birini çağırayım bu böyle olmaz diye. Tam üç tur Leo tam üç tur döndüm rehberi kimi arayabilirim bulamadım. Kalktım giyindim zor bela bindim taksiye gidiyorum acil servise. Taksici "arayacak kimse yok mu fena hastasın sen" dedi. Kimse yok mu? Arayacak kimse yok mu Leo? Duymamazlıktan geldim taksiciyi. Halime acımış olacak ki yirmi dakikalık yolu on dakikada falan bitirdi adam. Attım kendimi acile yürüyecek halim kalmamıştı. Köşede çocuğunun başını seven bir anne vardı ilk onu gördüm. sonra yığılmışım zaten yere. Gözümü acil servisin yataklı kısmında açtım. kolumda serum öylece yatıyorum. Doktora seslendim. Geldi. Bitkin düşmüşsün faranjit olmuşsun falan dedi. İlaçlarımı söyledi. Dönüp giderken durdu "kendine iyi bakman lazım kendin gidebilecek misin, birini aramak ister misin" dedi. Birini aramak ister miyim Leo? Kimse yok mu Leo? Duymamazlıktan geldim doktoru. O da acıdı herhalde bana anlattıklarını bir de kağıda yazıp tutuşturdu elime. Çıktım hastaneden güneş doğuyordu. Bindim gittim eve. Aradım eczaneyi dedim böyle böyle. Çırakla eve yollasanız olurmu? "Abi gelip alacak kimse yok mu çırak yok bugün" Dedem anlatırdı Leo hani 1800'lerde bir adam varmış demirci hatırladın mı? Hayır, hatırlamadım çünkü öyle biri yok Leo. Kimsenin bilmediği biri gerçekten yaşamış olur mu zaten? Kimsesi olmayan birinin ölüden farkı var mı? Kimse yok, Leo! Gittim kedi aldım, annesi terketmiş.


✎Oğuzhan Galip Öztürk